Öz Türkçe Erkek İsimleri 'D Harfi İle Başlayanlar'

D harfi ile başlayan isimler 
DADAK:Değme, dokunma, tatma 
DADAL: Tat alan, sezen, farkına varan 
DAĞ: (Tağ,tağ,tak,tav) Dağ...mec. genişlik, büyüklük, ululuk,heybet 
DAĞAÇA: Dağ gibi heybetli 
DAKAK: Ucu ataşli ok 
DAL: 1-Ayrı, bölünmüş 2- saldırı, büyüme, yayılma 3- batma, çıkma 4- yalınlık, çıplaklık 
DALAN: koridor, dehliz 
DALAŞ: Döğüş, karşılıklı saldırı 
DALAY: (Talay) Genişlik, ululuk, sonsuzluk mecaz eden, asıl anlamı , büyük deniz, okyanus 
DALBAY: 1- Vasi, ardına sığınılan kişi 2- Çuhadan yapılmış şapka 
Kırgızlarda- 3- avcı kuşları yakalamak için, tuzaklara bağlanarak bırakılan küçük kuş 
DALBOY: Vasi, ardına sığınılan kişi 
DALKILIÇ: birl. Dal/Kılıç mec. Zırhsız ve korunmasız 
DALKIRAN: Kırıcı, ayırıcı 
DAMLA: Su damlası , tane 
DANA: İnek yavrusu, iki yaşındaki genç inek 
DANİŞMAN: Müşavir, bilgi ve tecrübesine danışılan kişi 
DANSIK: (Tansık) Olağanüstü, fevkalade 
DARGA: Vali, üst düzey, bürokrat 
DARGUN: Alıngan, kırılan, narin 
DARI : 1- Bir tahıl türü 2- sıkı, sıkıntı, zorluk 
DARICA: 1- Darı gibi, darı niteliğinde mec. Bereketli 2- sıkı, sıkıcı, zorlu 
DARSIK: Öfkeli, hiddetli 
DARUKA : (Darga) Vali, yönetici, bürokrat 
DARULGAN: alıngan, nazlı 
DAŞKI: Taşkı, taşmış, dışarı çıkmış, dışarıda olan 
DAYAK: Değnek, baston, dayanılan nesne 
DAYANÇ: 1- Dayanak, destek, güven 2- Dayanma gücü tahammül 
DAYANGAN: Dayanıklı, metin 
DAYANGI: Köşe minderi 
DAYAR: Hazır, hazırlıklı 
DEBRET: Kımıldayış, devinim 
DAĞER: Kıymet, para, nafız 
DEĞERBİLİR: birl. Değer/Bilir Kadirşinas, vefalı 
DEĞERLÜ: Değerli, kıymetli 
DEĞİRMİ: Çevreli, yuvarlak, toparlak DEĞNEK: Dayanak, dayanılacak nesne 
DELİ: Usu gitmiş, azmış, dellenen, mec.gözü kara, yiğit 
DEMİR: Demir madeni 
DEMİRAĞ: Zırh, örgülü göğüslük birl. Demir/Ağ 
DEMİRDEN: Demir parçası 
DEMİRDÖĞEN: birl. Demir/Döğen mec. Acı kuvvet sahibi 
DEMİRGEN: 1- Demir, ham demir 2- temren, okun ucundaki demir parçası 
DEMİRHAN: birl. Demir/Han 
Şamanist gelenekte “ Maden Tanrısı” 
DENERİ. Dikkat, itina 
DENGİZİK: Denizcik, küçük deniz, göl 
DENİZ: Deniz, büyük göl 
DENLİ: Edepli, terbiyeli 
DEPEGEN: Tekmeleyen, iyi tekme atan 
DEPREM: Zelzele, sarsılma, kımıldama (Kişisel görüşüme göre bu ad çocuklara deprem sırasında yada 
deprem felaketi sonrası yaşanan, çileli günler sırasında doğan ve o günlerin anısına verilen bir addır.) 
DERİN: Derinlik...den mec. Olgunluk, bilgelik 
DERMEK: Dirilik, canlılık, bir arada tutmak 
DERNEK: Eğlence, toy, birliktelik 
DEVİN: Hareket, kımıldanış, davranış 
DEVRİM: Devirme, yıkma, devirip yerine geçme,..ihtilal 
DEYİM: Söyleniş, darbımesel 
DEYİŞ: Söyleyiş, şiirsel anlatım, ozan dili 
DIVRAK: Yakışıklı, alımlı, civan 
DİBEK: 1- Ağaçtan oyulmuş büyük havan 2- Yayık ağaç
DİK: 1-Yükseklik, yükseliş 2- kararlılık, yıkılmazlık, caymazlık 3- inat 
DİKEÇ: Sütun, dikil, dikilmiş 
DİKMEN: İnatçı, kararlı 
DİLEK: Dil ile istenen, dile getirilen istek, arzu, murat, dilek 
DİLER: Dileyen, dileyici 
DİLİM: kesik, bölüm, bölünmüş, biçimlenmiş 
DİNÇ: Zinde, sağlam, dirençli 
DİNLER: Terbiyeli, munis, muti 
DİP. Baht, talih 
DİPÇİN: 1- Bahtı açık 2- Sağlam, dayanıklı 
DİREK: 1- Dirilik, sağlamlık, ayakta kalmak 2- Temel, dayanak 3- Vezir,bakan 
DİREN: Direnç, karşı koyuş, dirilik 
DİRENÇ: Direnme gücü 
DİRENGEÇ: Destek, dayanak 
DİRGEN: 1-Dirilik,2- harmanda kullanılan demir çatal 
DİRİ: (diri, dirik, Tiri, tirik) Can, ruh, canlılık, canlı 
DİRİL: Can, ruh, tin 
DİRİM: Yaşam, sağlık, canlılık 
DİRLİG: Yaşam, hayat 
DİRSE: Derse, söylerse, konuşkan 
DİZİK: (dizi) Kolye, takı 
DİZLEK: Hazır cevap, konuşkan 
DODURGA: 1- Dolgun, doyumlu 2- doyuran, doyurucu 3- açık, net, berrak 
DOĞA: 1- Tabiat,doğallık, ortaya çıkış 2- Huy, yaradılış, fıtrat 
DOĞAN: 1- Soylu bir av kuşu 2- Doğmuş, olmuş, ortaya çıkan 
DOĞRU: Dürüst, yalansız, sözüne güvenilen 
DOĞRUL: 1-Doğruluk, dürüstlük 2- Ayakta duran, dirençli 
DOĞU: Güneşin doğuş yönü 
DOĞUÇ: Doğuş,doğma, ortaya çıkış 
DOĞUDAN: Doğulu, doğu yönünden gelen 
DOĞUŞ: Doğma, ortaya çıkış 
DOKUNAK: Dokunuş, değiş, mec. Ağır, mahsun,yürek sızlatan, yüreğe dokunan 
DOKUNÇ: Dokunak, hüzün 
DOKUZ: Dokuz sayısı, Türklerin en çok eskilerden beri uğurlu sayılarındandır 
DOKUZ ARKA: Dokuz/Arka (...Eski dönemlerde soyluluk gösterme ve belli etmesi açısından, bir kişinin 
babasından itibaren geriye doğru dokuz atasının sayılıp açıklanması..) 
DOLANDI: Dolanan, gezgin 
DOLU: 1-Bilgin, tecrübeli, öğretmen 2- Bütün, tam, eksiksiz 3, Şamanist gelenekte ve Alevi_Bektaşi 
gelenekte, içki, şarap 4- kısa süren, iri taneli yağmur 
DOLUN: Tam, bütün, eksiksiz 
Yakut Türklerinin eski bereket Tanrılarından 
DOLUNAY: Ayın on dördü, ayın en güzel hali DOMANİÇ: 1-Dumanlı bölge 2- Tümsek, engebeli arazi 
DONAT: Giyim, kuşam, zenginlik, cömertlik 
DOMURCUK: Gül, tomurcuk 
DONATMIŞ: Giydirip, kuşatmış, sevindirmiş, cömertlik göstermiş 
DONATUR: Cömert, eli açık, bağışlayıcı 
DONSUZ: Çıplak, fakir, varlıksız 
DORA: Doruk, zirve, şahika 
DORAN: (Duran) Diri, canlı, yaşayan 
DORU: 1- Doruk, zirve 2- Kara ile kızıl arası renk (At rengi) 
DORUK: Zirve, uç, şahika 
DOYMADUK: Doyumsuz, sevilmeye doymayan, doyulmayan 
DOYUM: 1- Doymak, tatmin 2- Ganimet, bereket 
DOYURAN: mec. Cömert, hayr sahibi, iyilik sever 
DÖĞEN: 1- Dövüşçü,döven 2- Ekin saplarını ezmeye yarayan, altında çakmaktaşı bulunan geniş tahta 
DÖĞER: 1- Döver 2- değer, kıymet 3- Kalın, enli bir ağaç 
DÖĞERLİ: Değerli 
DÖĞÜŞ: Dövüş, savaş, kavga 
DÖĞÜŞGEN: Kavgacı, savaşçı 
DÖKÜMHAN: birl. Böküm/Han 1- Dökmekten döküm 2- Düğüm, bağ 
DÖLEK: 1- Çok döl veren 2- Koyunun kuzuladığı yer 3- İtibarlı, saygıdeğer, maharetli 
DÖLEN: Muti, sevgi gösteren 
DÖNDER: (Döne, döndü gibi “dönmek” fiilinden türetilmiş, çocukları ölen ailelerin, yeni 
çocukları olduğunda kullandıkları adlardan) 
DÖNDÜ: Dönüş yapan (Reenkarnasyon) çocukları ölen ailelerin verdiği adlardan 
DÖNGEL: Saat 
DÖNGÜ: Dönüşüm, başa dönüş 
DÖNGÜN: Dargın, gönlü kırık 
DÖNMEZ: Kararlı, cesur, azimli 
DULAK: Dolu, olgun, tecrübeli 
DUMAN: 1- Sis, kırağı 2- ateşten çıkan gaz 
DUMLU: 1- dumanlı, sisli bölge 2- Soğuk ve ayaz alan yer 
DUMRUL : 1- Okun sivri ucu 2- Başı dumanlı, efkarlı
DURA: (Durak) 1- yaşam, hayat 2- Sağlamlık, dayanıklılık, kalıcılık 3- ev, yaşanılan yer, barınak (Bu ad, 
çocukları ölmüş ailelerin yeni çocukları olduğunda yaşamda kalıp uzun yaşaması ve sağlıklı olması dileğini 
içeren adlardandır ve çok eskilere dayanan bir gelenekle bu gün de sürdürülmektedir.Durak, Dursun, 
Durmuş, Durdu, Yaşar, Tokta, Tok, Toka, Toktamış, Turan vb. adlar da hep aynı psikoloji ve geleneğin 
ürünüdür. 
DURAK: (Dura) Yaşam, hayat 
DURAN: (Turan) Durucu, kalıcı, yaşayan, canlı 
DURCU: Durucu, kalıcı canlı 
DURDU: 1- Duran, kalıcı, canlı, yaşayan 2- Yaşam, hayat 
DURGAÇ: Durak, durulan, yaşanılan yer 
DURGUN: 1- Durulmuş, süzülmüş, arınmış 2- Sakin, sükuna ermiş, kendi halinde 
DURMUŞ: 1- Duran, yaşayan, canlı 2- Yaşam, hayat 
DURSUN: Durması, yaşaması istenen 
DURU: 1- saf, sade, berrak 2- Duran, durgun 
DURUK: Duru, durucu 
DURUL: 1- Sükun bulmak, huzura kavuşmak 2- Günahsızlık, arınmışlık 
DURULCA: Masum, günahsız 
DURULMAZ: Afacan, yaramaz 
DURULMUŞ: Tatminkar, sakin 
DURUM: Yaşam, hayat, süreğenlik, duruş 
DUVA: (Düve) 
DUVAK: Örtül kapanmış, gelin başı 
DUVAN: (Doğan) 
DUYAN: Duyucu, hissedici 
DUYAR: Duyarlı, hisli, duygulu 
DUYARI: Duyarlılık, hislilik 
DUYGU: His, duyum 
DUYUŞ: Duyum, hissediş, duyarlılık 
DUYUŞAN: Duyan, hisseden 
DÜĞÜN: (Töğün, Toygün) Toy günü, yemekli eğlence 
DÜŞ: Rüya, aniden ortaya çıkış 
DÜŞELGE: Pay, hisse 
DÜŞERGE: Miras, pay 
DÜŞÜNGÜ: Düşünerek üzülme, kafaya takma, üzülme, teessür 
DÜVE:1- Genç inek, dananın büyüğü 2- Döven, dövüşçüDÜVECİ: Dövücü, dövüşçü 
DÜVEHAN: birl. Düve/Han 
DÜVEN: (Döven) 
DÜYECİ: Dövüşçü, döğüşçü 
DÜZ: (Tüz) 1- Doğru, doğruluk, gerçek 2- Soy, kök, döl 3- Kural,kaide 
DÜZE: Düzen, uslup, tarz 
DÜZEN: Kural, kurallar bütünü 
DÜZGE: Süs, makyaj 
DÜZGÜN: 1- Düzülü, düzenli, muntazam 2- Gidişat, teamül 

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © TarihBilgileri.Net™ is a registered trademark.

Designed by Templateism. Hosted on Blogger Platform.