Abdülhamit Han'ın Çarşafı Yasaklaması, Osmanlı tarihçileri ve
Cumhuriyet tarihçileri arasında bir tartışma konusu olmuştur. Ancak ne kadar
tartışılırsa tartışılsın Abdülhamit Han'ın Çarşafı yasakladığı su götürmez bir
gerçektir.
Abdülhamit Han'ın Çarşafı Yasaklaması,
Osmanlı tarihçileri ve Cumhuriyet tarihçileri arasında bir tartışma konusu
olmuştur. Ancak ne kadar tartışılırsa tartışılsın Abdülhamit Han'ın Çarşafı
yasakladığı su götürmez bir gerçektir. Bu mesele kimilerine göre Abdülhamit
Han'ın Meşrutiyet meseleleriyle ilgili olarak bir zorunlulukla Çarşafı
yasakladığı yönündedir kimilerine göre ise Çarşafın İslam Akitlerine uygun
olmadığı yönündeki kanaati gereği. Bu konuyu aydınlatmak için ilgili belgenin
tercümesini okumak kafidir.
Açıkça görüleceği üzere 2. Abdülhamit Han, Çarşaf giyilmesini art niyetli insanların suistimal edilmemesi ve toplumsal huzur için bir gereklilik olarak görmesi sebebiyle yasaklamıştır.
Açıkça görüleceği üzere 2. Abdülhamit Han, Çarşaf giyilmesini art niyetli insanların suistimal edilmemesi ve toplumsal huzur için bir gereklilik olarak görmesi sebebiyle yasaklamıştır.
Abdülhamit Han'ın Çarşafı Yasakladığı O Belgenin Türkçe Çevirisi
Bugün cuma
selâmlığı töreninden sonra Teşvikiye'deki silâhhâneyi Padişah Hazretleri
teşrifle oradan saraylarına dönerler iken yolda, tuhaf bir şekilde bellerinden
bağlı siyah çarşaflara bürünmüş ve yüzlerini de siyah renkte ve gayet ince
peçelerle örtmüş bazı kadınlar gözüne ilişmiş, bunların örtünmemiş denilecek
halde açık saçık bulunmalarına ve âdeta matem elbisesi giymiş Hıristiyan
kadınlarına benzemelerine bakılarak birden bire İslâm olduklarında tereddüt
buyrulmuştur.
İzaha muhtaç olmadığı gibi büyük İslâm devletinin ayakta durması, devamı ve yükselmesi kadın ve erkek bütün Müslümanların her türlü hal ve hareketlerinde şeriatın yüksek hükümlerine son derece dikkatle uymalarına bağlı olup aksi hal Allah esirgesin gerek fertler gerek devlet için maddî ve mânevî sonsuz zararlara sebeb olacağından İslâm kadınlarının Allah'ın emirlerinden bulunan örtünme usul ve kaidelerine fevkalâde dikkat ve itina etmeleri lüzumunu beyana hacet olmadığı, bu çarşaflar ise İslâm kadınlarınca örtünmeye aslâ uygun ve müsait olmadığı gibi bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından da bir fesat ve melânet perdesi olarak kullanılmakta olup hatta geçenlerde bir erkek bu suretle çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde silâhlı olarak bir eve girip içerdeki kadının üzerine hücumla çaldığı eşyayı pencereden arkadaşına atarak savuşmuş olduğundan dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan zararlarından ötürü icap edenlere münasip bir şekilde anlatılıp tenbihlerde bulunmak suretiyle kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması Padişah emri iktizasındandır. Bu hususta emir sahibinindir."
Başkatip Süreyya Bey
1892, 2 Nisan
İzaha muhtaç olmadığı gibi büyük İslâm devletinin ayakta durması, devamı ve yükselmesi kadın ve erkek bütün Müslümanların her türlü hal ve hareketlerinde şeriatın yüksek hükümlerine son derece dikkatle uymalarına bağlı olup aksi hal Allah esirgesin gerek fertler gerek devlet için maddî ve mânevî sonsuz zararlara sebeb olacağından İslâm kadınlarının Allah'ın emirlerinden bulunan örtünme usul ve kaidelerine fevkalâde dikkat ve itina etmeleri lüzumunu beyana hacet olmadığı, bu çarşaflar ise İslâm kadınlarınca örtünmeye aslâ uygun ve müsait olmadığı gibi bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından da bir fesat ve melânet perdesi olarak kullanılmakta olup hatta geçenlerde bir erkek bu suretle çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde silâhlı olarak bir eve girip içerdeki kadının üzerine hücumla çaldığı eşyayı pencereden arkadaşına atarak savuşmuş olduğundan dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan zararlarından ötürü icap edenlere münasip bir şekilde anlatılıp tenbihlerde bulunmak suretiyle kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması Padişah emri iktizasındandır. Bu hususta emir sahibinindir."
Başkatip Süreyya Bey
1892, 2 Nisan