Öz Türkçe Erkek İsimleri 'B Harfi İle Başlayanlar'

B harfi ile başlayan isimler 
BABAT:Cins, Tür 
BABRAK: Hızlı, çevik, atletik 
BABÜR: Kaplan cinsi, yırtıcı bir hayvan 
BACI: Kız kardeş 
BAÇAK: Bir çeşit zırh (Dize geçirilen bir zırh) 
BAÇMAN: Başlık, Tolga 
BADAN: Batan (Batmaktan...Güneşin batışı) 
BADUR: Batur, bagatur, kahraman 
BADURUK: (Badruk) 1- Sadık, güvenilir 2- Batur, kahraman 
BAGA: 1- Alt, küçük, küçük rütbeli yönetici 2- Boğa
BAGATUR: Kahraman, Batur, Bahadır 
BAGAY: Afacan, yaramaz, ele avuca sığmaz 
BAGRI: Kararlılık, azim 
BAĞAM: Destek,arka, kuvvet 
BAĞAN: Anıt, abide 
BAĞATUR: Bagatur, batur, bahadır, kahraman 
BAĞDAŞUK: Uyumlu, ahenkli, uzlaşmacı 
BAĞDU: Işık, şua, ışın 
BAĞI: Büyü, efsun, bağlılık 
BAĞIM: Bağlı, bağlılık 
BAĞIMSIZ: Bağlı olmayan, özgür 
BAĞIR: 1- Sine, göğüs, kucak 2- Kalp, gönül 
BAĞIRLAK: İri bir kırlangıç türü 
BAĞIŞ: 1- Veriş, ikram 2- Af, af ediş,3- Nezaret 
BAĞLAN: 1- Demet, deste 2- Bağlılık 3- Kızıl renkli bir su kuşu 
BAĞRI: Kararlı, azimli 
BAĞŞI: (Baksı) Kam, doktor 
BAHADIR: Bagatur, Batur, kahraman 
BAHŞİ: Baksı, doktor, bilgin, büyücü, hoca 
BAKAÇ: Bakıcı, bakan, nazır 
BAKAN (Bağan): 1- Anıt, abide 2- Bağlayıcı, birleştirici 3- Haşarı, afacan 
BAKAY: Haşarı, ele avuca sığmayan 
BAKIM: Bakma eylemi, nazar, bakış 
BAKIR: Bakır madeni 
BAKIRSOKUM:birl. Bakır/Sokum (Kuzey Türklerinde, Merih yıldızı 
anlamına kullanılmaktadır.) 
BAKIŞ:1- Bakış, nazar 2- İkram 3- af 
BAKSI (Bakşı): Bahşı,doktor, bilgin, büyücü 
BAKTI: Bakan, nazır 
BAKUY: Ulu, saygıdeğer kişi, tecrübeli, bilge kişi 
BAL: 1- Yapışkan sıvı 2- Arı balı 3- Çamur, balçık 
BALA: Yavru, çocuk 
BALABAN (Balıban): 1-Bala bandırılmış 2- İri başlı bir doğan türü 
Ayrıca mecaz olarak “ mahzun ve baygın bakış” anlamını içerir. 
BALACA: Yavrucak, ufaklık 
BALAK (Balak): manda yavrusu 
BALAMAN: Cüsseli, iri kıyım 
BALAMİR: (Balabir) Biricik yavru 
BALANDI: İri yarı, gösterişli 
BALASAGUN: birl. Bala/Sagun Özlenen, beklenen yavru (çocuk) 
BALBAL: 1- Heykel, anıt 2- Mezar taşı (Eskiden mezarlara dikilen ve 
üzerlerine öldürülen düşman sayılarının ve kimliklerinin yazıldığı mezar taşı) 
BALÇAK: Kabza, kılıç kabzasındaki siperlik 
BALDU: Balta 
BALDUK: Balta 
BALGAY: Ünlü, meşhur 
BALI: Değerli, yüksek, ulu kişi 
BALKAN: Ormanlarla kaplı, dağlık bölge 
BALKIN: Parlak, gözalıcı 
BALKIR: 1- Yağmur arasında çıkan güneş 2- Yağmurun hemen ardından 
çıkan güneş 
BALTA: Ağaç ve odun kesmek için kullanılan alet 
BALTEG: Çamur, çamurlu BALUG (Balık) 1- Balçık çamur 2- Ev, köy 3- Suda yaşayan balık 
BAMSI: 1- Yüksek, ulu, ulaşılmaz 2- Baksı, kam 
BANAR: Demet, tutam, deste 
BANGU: (Mengü, Bengü) Sonsuz, sonsuzluk, ebedi 
BANIÇİÇEK: Kutsal Çiçek 
BANLAK: Çağrı, davet, ezan 
BARADAN: 1- Boradan, bora parçası 2- Nara, yüksek ses, bağırtı 
BARAK: Türk mitolojisinde adı geçen çok tüylü, iri başlı köpek 
BARBOL: Varol 
BARÇA: 1- Parça 2- Tüm, tamam, eksiksiz 
BARÇIN: İpekli kumaş, kadife 
BARÇUK (Barçık) Tahta ve keçeden yapılan küçük heykel 
BARÇUK ART TİGİN: birl. Barçuk/Art/Tigin (Art,ardçı,halef) 
BARDAM: Varlık, ganimet, bolluk 
BARGAN: Varan 
BARDI: Vardı (Varmak...dan) 
BARGAN: Varan, ulaşan 
BARGI: Kadife 
BARGIT: Kadife 
BARGU: Nimet, ganimet 
BARGUŞ: Ganimet 
BARIK(Barı) : Esas, esas olan, mahfuz 
BARIM: Varım, servet, varlık 
BARIN: 1- Güç, kuvvet 2- Barınak 
BARUNDUK: Sığınılacak yer, barınak 
BARIŞ: 1-Varış, gidiş, gidişat 2- Sukunet, sulh 3- Servet, hazine 
BARK: (Barka) baraka, ev çok önceleri saray anlamına kullanılan 
bu sözcük, Uygurların kentleşmeye ağırlık vermesinden sonra, 
“taştan yapılan ev” anlamında kullanılmıştır. 
BARKAN:Oynak toprak, bataklık 
BARKAT: Heykel, büst 
BARKIN: 1- Gezgin, seyyah 2- Kararlı, azimli 
BARKUK: Servet, varlık 
BARLA: Parlak, göz alıcı 
BARLAK: Parlak 
BARLAS: 1- Çekici, cazip 2- Varlık, servet 3- Temiz, temizlik 
BARLI: Varlıklı, zengin 
BARLIK: Varlık 
BARMAK : (Varmak) 
BARMAKLAK: 1- Varıcı, ulaşıcı 2- Eldiven 3- Varlık 
BARMAN: Varlıklılık, mevcudiyet 
BARS: Pars, leopar 
BARSUK: Porsuk 
BARTIK: Heykel, büst 
BARTU:1- Varlık, servet 2- Menzil, varılacak yer 
BARUG: Mesned, dayanak 
BASAGAR: Ağırbaşlı, mütevazi 
BASAK(Basa)1- Cesur, gözükara 2- Baskın 3- Farklılık, ayırım 
BASAN: 1- Baskın yapan 2- Ölünün ardından verilen yemek 3- Yayan, yayıcı 
BASAR: Baskın, baskıncı 
BASAT:1- Mühür, 2- Yardım, muavenet 3- Busat, pusat,silah 4- başat 
BASGAN: Basan, baskıncı 
BASIK: 1- Gece baskını 2- Basınç, tazyik, baskı 
BASILGAN: Baskıncı 
BASIM: Enerji, güç 
BASIR: Basar 
BASKAK: Basak, cesur, farklı, Çengiz Kaan döneminde askeri valiler için 
kullanılan ünvanlardan 
BASKIN:1- Galp, muzaffer 2- Ani yapılan saldırı 3- Basık, yaygın genişlemiş 
BASMIL:1- Baskıncı 2- yardımcı, muavin 
BASRUK: Baskı, tazyik 
BASSIZ: Başsız, başına buyruk 
BASTI: Bastıran, baskın yapan 
BASTIK: Basdı, Baskıncı 
BASU (Basut) Tokmak 
BASUÇ: Baskı, tazyik 
BASUT: 1-Yardım, yardımcı 2- Demir tokmak 3- Baskın yapan BAŞ: Oluş, doğuş, ortaya çıkış, uç nokta, doruk, birinci sıra gibi anlamların 
hepsini içeren bir söz 
BAŞACI: Reis, lider, öncü 
BAŞAD(Başat) 
BAŞAGUT:Önde gelen, önde bulunan, sevilen 
BAŞAK:1- Buğday başı 2- Ok ucu...okun ucuna takılan sivri demir 3- Sümbül çiçeği 
BAŞALMIŞ:1- Öncü,önder 2- Düşmanını yenip, yoketmiş
BAŞAR: Başarı, kazanç 
BAŞARAN: Başarılı, muvaffak 
BAŞARI: Muvaffakıyet 
BAŞAT:1- Emsalleri arasında en üstün ve en önde gelen 2- Hanlık yapan 
bir soya mensup kişi 
BAŞA: (Paşa) Bazı tarihçilerimize göre ..Baş-ağa, bazılarına göre 
ise Baş-şad sözcüklerinin değişime uğramasıyla bu biçime gelmiş ve sözcük, 
bugünkü anlamıyla General ordu komutanı 
BAŞBAĞ:1- Başı bağlı, özgürlüğü kısıtlı 2- Gözde, sevgili, en değerli 
BAŞBUĞ: Ordu komutanı, orgeneral 
BAŞÇIL: Şef, lider, önde gelen 
BAŞDAŞ: Denk, akran 
BAŞDU: Başta olan, önde giden 
BAŞEL: birl. Baş/İl..yol gösterici,mihmandar 
BAŞGAK: 1- Başkan,şef 2- Bir tatlı su balığı 
BAŞGÖZ: birl. Baş/Göz 1-Birleşik, ayrılmaz 2- Mec. Evlilik 
BAŞGU: Alnında beyaz lekesi olan at 
BAŞIL: Önde giden, şef 
BAŞKAL: Emir, ferman 
BAŞKAN: Yönetici, şef, başta giden 
BAŞKARA: birl. Baş/Kara...mec. Sert, acımasız,bir kişiliğe sahip olan kişi 
BAŞKIR: Başarı, muvaffakıyet 
BAŞLADAÇU: Başlatıcı, yönetici, hakem 
BAŞLAG: Başlangıç, ilk 
BAŞLAK:1- Başıboş, salınmış 2- Başlangıç 
BAŞLAMIŞ: 1- Kararlı, çalışkan 2-Lider, lider olmuş
BAŞLIĞ: Başı dik gururlu 
BAŞLIK: Yönetici, şef 
BAŞNAK: Başlıksız, tulgasız 
BAŞŞAD: (Paşa) Ordu komutanı, general 
BAŞTIN: Selef, önceki 
BAŞTINKİ: Baştaki, öndeki, önder 
BAŞVEREN: Fedai 
BAŞVERMİŞ: Kurban, fedai 
BATAK:1- Çamur, bataklık 2- Gizli, gömülü 
BATIŞAD: birl. Batı/Şad 
T...Göktürk ve Uygur ordularında, batı kanadının komutanlarına verilen unvan 
BATIM:1- Batma boyu, boy, derinlik 2- Sivri bir aletin saplanması 
BATIR: Batur’un şive farkıyla söylenmiş biçimi 
BATMAZ: 1-Diri, mücadeleci 2- Vücuduna sivri ve kesici aletler işlemez 
BATRAK: (Batırak) Mızrak, kargı 
BATSIK: 1- Bastıran, yanaştıran 2- Gün batısı, batı
BATU: 1-Güçlü, yenilmez, gücüne dayanılmaz 2- Dayanıklı, metin 3- Gün batısı 
BATUGA: 1- Batu, kahraman 2- Gizli, gizlenmiş 
BATUR: Bagatur, Kahraman 
BATURGAN: 1- Saklayan, gizleyen, gizli 2- Batıran,saplayan 
BATUT: Gizli, saklı 
BAVIRGAN: 1- Şefkatli, koruyucu 2- Bağıran, nara atan 
BAY: Varlık, zenginlik, egemenlik, erklik, üstünlük, bolluk sözcüklerinin tümünü 
içeren önemli bir ad. Türk adlarının önemli birleşiklerinden başka sözcüklerle 
kullanılabilen, kullanılan sözcüğü bütünleyip, güçlendiren, hem başa gelerek hem de 
sona gelerek kullanılabilen bir ad. 
BAYA: Bay,baylanmış, zenginleşmiş 
BAYAK: Selef, daha önceki 
BAYAN: (Muyan, buyan) 1- Kalıcılık,sonsuzluk 2- Baht, mutluluk 3- Zenginlik, 
güçlülük,erklik 4- eski dönem Tanrı sıfatlarından 5- Uygur kağanlarının unvanlarından 
BAYAR: Ulu, yüce, kudretli, celil...Tanrı sıfatlarından 
Bulgar hanlığı dönemi,soyluluk ve üstün vasıflı yöneticiler için verilen bir unvan 
BAYAT: Tanrı sıfatlarından ,..1- Devletli, kısmetli 2- Kadim, ezeli 
BAYATLI: Devletli, bahtı açık, muktedir BAYATLUĞ: (Bayatlı) 
BAYAVUT (Bayagut) Varlıklı, muktedir 
BAYÇA: Varlıklı, muktedir 
BAYÇU (Baycu): Varlıklı, devletli 
BAYDAK: 1- Bağımsız, hür 2- Bekar 
BAYDAN: 1- Cömert, eli açık 2- Şık, yakışıklı 
BAYDAR: Varlıklı, muktedir, egemen 
BAYGIN: Kendinden geçmiş 
BAYIK: 1- Varlıklı, egemen 2- Usta, eli yatkın 3- Doğru sözlü, saygılı, güvenilir 
BAYIN: Çekici, güzel, yakışıklı 
BAYINDIR: Güçlü,varlıklı, egemen 
BAYIR: Yamaç 
BAYITMIŞ: Zengin, kudret sahibi 
BAYLA: Varlıklı, refah içinde olan 
BAYLAK: Rahat, refah içinde 
BAYLAM: 1- Azim, kararlılık 2- Demet, bağ 
BAYLAMIŞ: Varlıklı, güçlü olmuş 
BAYLAN: Nazlı, şımarık 
BAYLANIŞ: İlişki, münasebet 
BAYLIK: 1- Varlık, Varlıklılık, güçlülük 2- Ganimet
BAYMAZ: Mala mülke ilgi duymayan kişi 
BAYRAÇ: Varlıklı, zengin 
BAYRAK: Varlık, varoluş, erklik, güç, ve bağımsızlık 
BAYRAM: Güzellik, mutluluk, sevinç, bolluk 
BAYRI: 1- Ezeli, kadim 2- Emektar, tecrübe sahibi 3- Sonradan zapt edilip, yurda dahil edilen toprak 
BAYRIN: Kadim, ezeli, eskiye dayalı 
BAYSA: Madalya 
BAYSAL:1- birl.Bay/Sal 2- Bolluk, rahatlık 3- Asayiş, sükunet 
BAYSAN: Yakışıklı, levent, gösterişli 
BAYSİN: Zengillik, kudret 
BAYTAG: Bolluk, çokluk, kalabalık 
BAYUK: Hazır, amade 
BAYUR: Cesur, gözükara 
BAYUTMUŞ: birl. Bay/Utmuş (yenmiş, muzaffer) 
BAYÜLGEN: birl. Bay/Ülgen 
Şamanist gelenekte insanlar arası ilişkilerle ilgilenen “mükafat tanrısı” 
BAYÜLKEN: (Bayülgen) 
BAZ: 1- Emin, güvenilir 2- Merkeze bağlanmış, sonradan katılmış 
BAZDA: Hoş, latif, çekici 
BAZIR: Basar, baskıncı 
BAZMAN: Tabi, bağlı, muti 
BECERİ: (Beceriklik) Hüner, marifet, yeterlilik 
BECET: Süs, makyaj, tezniyat 
BEÇİRİK: Becerik, beceri, marifet 
BEÇKAN: İpekten yapılmış sancak 
BEDER: Ziynet, mücevher 
BEDİZ: 1- Resim, heykel, nakış, bezek 2- Taşlara yontularak yapılan süsleme 
BEDİZCİ: Ressam , heykeltıraş, nakışçı 
BEDÜK: Büyük, iri, cesim, ulu 
BEGEÇ: Beyliğe uygun olan 
BEGEN: 1- Beğeni, hoşluk 2- Şehzade, prens 
BEGENÇE: Şehzade, prens 
BEGESİN: Doğruluk, sevap, hayr 
BEGİ: 1- Yiğit, güçlü, 2- Eş- koca 
BEGİSİ:1- Doğru, sevap 2- Beğenilen, imrenilen 
BEGÜM: Hanımefendi, bayan, saygı duyulan hanım, eski Türkçe’de “beğ”’in 
tam olarak dişi karşılığı 
BEĞ: Bey, varlık, erklik, güç, yöneticili toparlayıcılık, liderlik, soyluluk vb. anlamları içerir 
BEĞCEĞİZ: Beycik, Küçük bey 
BEĞÇE: Küçük bey 
BEĞÇEK: Küçük bey 
BEĞDAŞ: Akran,eş,denk 
BEĞDE:1- Aziz, saygıdeğer 2- Adil, adaletli 
BEĞDEŞ: Nazir,benzer 
BEĞDİ: Aziz,muterem, saygıdeğer 
BEĞDÜZ EMEN: birl. Beğdüz/Emen (ruh,can) 
BEĞEÇ:1- Beğliğe layık 2- Beğ çocuğu, küçük bey BEĞENDİK: Beğenilen 
BEĞENİ: Hoşa giden, beğenilen 
BEĞENMİŞ: Hoşuna gitmiş 
BEĞER: Beyoğlu, prens, şehzade 
BEĞLEN: Bey soyundan olan 
BEĞLİK: Beylik, beyliğe uygun olan 
BEĞREK: Beyrek, bey çocuğu, küçük bey 
BEK: 1- Bey, beğ 2- Pek, sıkı 
BEKEM: Bey, beyim 
BEKEN: Dayanıklı, metin 
BEKET: Kuvvet, dayanıklılık 
BEKİ: 1- Yiğit,güçlü 2- Eş, koca 3- Şaman, baş şaman 
BEKİK: Güvenli, iyi korunan 
BEKİM: Azimli, kararlılık 
BEL: 1- Bilgi, bilim 2- Belirti,iz, damga 3- Tarlanın orta yeri 4- İki dağın arasındaki geçit 
BELÇİN: Belirti, iz, damga 
BELDEK: İz, işaret, emare 
BELEK:1- Kılavuz, rehber 2- hediye, 3-Kundak bezi 
BELEN:1- Bilen, alim 2- Geçit 3- Sırt, tepe, dağ yolu 
BELET: Belge, delil 
BELGE: Belge, doküman, delil 
BELGİ:1- Belge 2- Bilgi 3- Fark, farklılık, ayırt, alamet 
BELGİN: Belirgin, net, açık 
BELGÜ:1- Belge 2- Sınır taşı, sınır toprağı 3- Yüzük taşı, nişane 
BELİK:1- Doruk, zirve, şahika 2- Saç örgüsü 
BELLEK: Hafıza 
BENEK: 1- Armağan, hediye 2- Bakır para 3- İşlemeli kumaş 
BENGİ: Bengü, mengü sonsuz, sonsuzluk, ebediyet, ebedi 
BENGİLİK: Sonsuzluk 
BENGÜ: Bengi, mengü 
BENİCE: Sonsuzluk, sonsuzluğa giden 
BENK: Muhkem, iyi korunan 
BENLİ: Yüzünde ben olan 
BERDİ: Verdi,Kutsal güçler tarafından yollanan 
BEREGEN: Eli açık, cömert, verici 
BERGE: 1- Vergi 2- Berke, kamçı, değnek 
BERGİ: 1- Vergi 2- Eli açık, cömert 
BERGİLİK: Doğal, tabi 
BERİK: 1-Berk, sağlam, gürbüz, dayanıklı 2- Cömert, eli açık 
BERİL: Verici, cömert, eli açık, fedakar 
BERİN: Veren, cömert 
BERİŞ: Veriş, hibe 
BERK: 1- Katı, sıkı, sağlam, dayanıklı 2- Şiddet, şiddetlilik 3- Korunan, muhkem 4- Yıldırım 
BERKANT: birl. Berk/Ant Altay dağları cıvarında bir başka dağın adı 
BERKE:1- Kamçı, değnek 2- Dövme 3- Naz, işve 
BERKEM: Düşmana karşı iyi korunan yer, müstahkem mevki 
BERKİN: Güçlü, güçlendirilmiş 
BERKİT: Güçlü, güçlendirilmiş, muhkem 
BERKLİĞ: Berkli, güçlü, dayanıklı 
BERKUK: Sert,cesur, dayanıklı 
BERMEK: Vermek, veriş 
BERŞE: Odun kömürü, kül 
BESEN: Bezen,süs, makyaj, gösteriş 
BETİK: (Bitiğ, bitik) Yazılı kağıt, mektup 
BEYBUT: Barış, sulh 
BEYGE: Bike, küçük hanım 
BEYGU: Bir şahin türü 
BEYLEM: Buket, demet, çiçek demeti 
BEYLEN: Beyli, beye bağlı 
BEYNEN: Beğenen 
BEYREK: 1- Tim, müfreze 2- Merkez ordu, ordugah 
BEYRU (Bayrı) 1- Ezeli, başlangıçsız 2- Emektar, tecrübeli 
BEZEK: Süs, takı, piraye 
BEZEN: Süs, makyaj 
BEZENMİŞ: Süslü 
BEZGİN: Bez...mekden. Sarsılmış, bıkmış 
BIÇAK: Biçme aracı BIÇGIN: Kesen, biçen 
BIÇKAS: Kağan ve Hanlara yapılan bağlılık andı 
BIÇKI: Bıçak bileme aracı 
BİBİ: Kibar, eğitimli, sayıdeğer hanım 
(Anadolu’da birçok bölgemizde “hala” anlamında da kullanılır) 
BİÇEK: Bıçak, biçici 
BİÇİK: Biçilmiş, biçimlenmiş 
BİÇİM: Şekil, format, örnek, biçilmiş gibi 
BİÇİN: 1- Biçilmiş,biçime girmiş 2- Ekin, tahıl 3- Biçen, doğrayan 
BİGE: 1- Bakire, temiz kız 2- Bey kız saygıdeğer kız 
BİGEM: Sevilen, el üstünde tutulan kız 
BİGEN: Beğenilen 
BİGENDİK: Beğenilen, ilgi duyulan 
BİKE: Bige 
BİKET: Beylik, beyliğe uygun 
BİL: Bilgi, bilim 
BİLDİK: Bilinen, tanınan, ünlü 
BİLECEN: Bilgiç,çok bilmiş 
BİLEDA: Balta 
BİLGE: Bilgili, filozof, alim, bilgin, ulu kişi 
BİLGEKAĞAN: Bilge/Kağan (Aslı, Türk Bilge Kağan’dır) 
T...Türk tarihinin, bir çok nedenlerle en önde gelen kişilerinden. Türk Milliyetçiliğini devlet siyasetine 
sokan, ona sosyal, ve siyasal bir kimlik vererek, devlet-millet bütünleşmesini sağlayan, milliyetçiliğe 
“zaman boyutu”nu kazandırıp, onu çağlar ötesine götürebilmeyi amaçlayan ve ilk defa “ Birleşik Türk 
Devletleri” fikrini ortaya çıkarıp bunu milli politika biçimine getiren,yönetimi döneminde sık sık kurultaylar 
toplayarak milletine “hesap veren” ve tüm bunları kardeşi Kül Tigin’in ölümünden sonra yazdırttığı 
“mengütaş’larda(Orkun anıtları) da bizzat anlatan ve son olarak da gerek Türk dili, gerek de edebiyatı ve 
içeriği açısından, dünyada bir eşi daha bulunmayan yazıları yazdırtan ulu kişi...İlteriş Kutluk Kağan’ın 
büyük oğlu, Kül Tigin’in ağabeyi. 
BİLGE TAMGAÇU: birl. Bilge/Tamgacı 
T...Göktürkler ve Uygurlar döneminde yüksek dereceli memurlara verilen bir unvan 
BİLGE TONYUKUK: birl. Bilge/Tonyukuk 
T...Göktürkler dönemi, ünlü, devlet adamı, siyaset bilimci ve tarihçisi...II Göktürk kağanlığının 
kuruluşunda önemli rolü olan, hem İlteriş Kutluğ Kağan’ın yakın yoldaşı ve başkanlığını, hem de Bilge 
Kağan’ın başbakanlığını yapan ve kendi adına da yazıtlara yazı yazdıran ulu kişi 
BİLGEN: Bilen, bilgin, alim 
BİLGİN: Bilim adamı 
BİLGÜ: Bilgi 
BİLİG: Bilgiler, bilim, bilim dalı (orj) 
BİLİK: Bilen, bilgili 
BİLUN: Esir, tutsak, (gönül ve akıl esiri, aşık) 
BİNİT: Binilecek nitelikteki, soylu at 
BİRBEN: birl. Bir/Ben Ben mec. Kendini beğenmiş 
BİRÇE: Biricik, yegane 
BİRÇEK: 1- Biricik 2- Saçın ortadan ayrılıp yana dökülmüş hali 
BİREBİN: Yegane, tek, biricik 
BİRGE: 1- Beraber, birlikte 2- Biricik 3-Berke 
BİRGEN: İçine kapanık, münzevi 
BİRİCİK: Tek, yegane, bir tane 
BİRİÇİM: birl. Bir/İçim mec. İmrenilecek güzellik ve çekicilik 
BİRİDİN: Güneyli, güney bölgesinden 
BİRKİT: Birleşik, birleşmiş 
BİŞÜK: Nesil,soy-sop, kavim, kardeş 
BİTERGE: Gerek, hacet, ihtiyaç 
BİTEV: (Bidev) 1- Soylu, soylu at 2- El değmemiş bakir 
BİTİG: Yazı, yazıt 
BİTİGÇİ: Katip, yazıcı 
BİTİGEN: Anıt, yazıt, yazılı taş 
BİTİM: Gaye, hedef, ülkü 
BİTKİ (Bütkü) yerden biten 
BİYAN: (Bayan) (Buyan) Varlıklı, cömert ,Eski Tanrı sıfatlarından 
BİYUM: Cömert, eli açık 
BOD: Boy,uruk 
BOGA: Boğa 
BOĞ: Hediye, armağan 
BOĞA: Boğa 
BOĞACA: Boğa gibi güçlü BOĞACI: Boğa deviren 
BOĞAÇUK: Küçük boğa, genç boğa 
BOĞAR: Boğucu, güçlü, kuvvetli 
BOĞARCIK: Güçlü, boğucu 
BOĞTAG: Şapka, başlık, hanım başlığı 
BOLCAL: Vade, müddet 
BOLÇAK: Gürz, topuz 
BOLDUÇAĞ: Uygun zaman, olan çağ 
BOLGAN: 1- Soylu at 2-Keşşaf, mucit 3- Olgun, olmuş, ermiş 
BOLGU (Bolgi): Orijinal, özgün 
BONCUK: Mücevher, takı 
BOR: Bora, fırtına 
BORA: Fırtına 
BORDAK: Semiz, şişman, balık etli 
BORDU: Üzüm, asma 
BORKA: Baraka,ev 
BORLA: Burla, üzüm, üzüm salkımı 
BOSUM: Endam, zerafet 
BOSUT (Basat) anlayış, izan, hidayet 
BOŞGUR: Eğitmen, öğretmen, talimci 
BOŞGUT: Öğrenci, şakirt 
BOY: 1- Uruk, uyruk, oymaklar birliği 2- Eda, endam
BOYDA(Ğ): Soyut, mücerred 
BOYDAŞ: Aynı boyun mensubu 
BOYLA: Unvan veren kişi 
BOYLA BAĞA TARKAN: birl. Boyla/Bağa/Tarkan 
Bilge Tonyukuk’un öteki adı 
BOYLAN: Adına ve soyuna layık 
BOYLUĞ: 1- Soylu 2- Yakışıklı 
BOYSAN: Yakışıklı, heybetli 
BOZ:1- Sert, şiddetli2- Alaca renk,füme rengi3- Toprak rengi 
BOZAN: Bozmak...dan düşmanı yenip dağıtan 
BOZCA:1- Cesur, gözükara 2- Boz rengine kaçan 
BOZCAK: Cesur 
BOZÇİN: Dürüst, güvenilir 
BOZDOĞAN: birl. Boz/Doğan Bir doğan türü 
BOZKIR: Step, çöl, vaha 
BOZKURT: birl. Boz/Kurt 
T...Oğuz Kağan destanında, Oğuz’a yol gösteren efsane kurt. Genel olarak Türk boylarının hemen 
tamamında, Türklerin karakteristik özelliklerini üzerinde taşıdığına inanılan “Milli sembol” pozisyonundaki 
hayvan (Önceleri “Gökbörü” olarak kullanılan bu ad, Selçuklular döneminden sonra, daha yaygın olarak 
“Bozkurt” olmuştur.) 
BOZLAK: 1- Boz ve kül renginde olan 2- Otlak, mera 
BÖBÜLÜK: Koca, gül 
BÖÇKE:1- Canavar 2- Böcek 
BÖDGE: Çağ, zaman 
BÖG(Bök): Kısmet, nasip 
BÖGÜ:1- Filozof, hikmet sahibi kişi 2- Büyü, sihir 3- Ejderha, canavar 4- Zehirli bir böcek 
BÖGÜR: 1- Ordunun kanatlarından her biri, cenah 2-Kaburga ile kalça arasındaki bölge 
BÖĞDÜN: Bürokrat, yüksek dereceli memur 
BÖĞREK: Ordugah, merkez ordu, merkez ordunun savaş pozisyonu 
BÖĞÜRMÜŞ: Şamatacı, gürültücü 
BÖĞÜŞ: Zeka 
BÖKEN: Ahu, ceylan 
BÖKEVUL: Aşçı, iyi yemek yapan 
BÖKLİ: Yakışıklı,Şık, iyi giyimli 
BÖKLİCE: Şık giyimli 
BÖLE: Pay, nasip, kısmet 
BÖLEN: Bölüm, pay 
BÖLEK: Hediye, armağan 
BÖLÜK: 1- Kısım, ekip, bölüm 2- Pay, nasip 
BÖLÜN: Yönetici, şef 
BÖNGE: Tekme 
BÖNGER: Tekmeleyici, iyi tekme atan 
BÖRÇE: Zülüf 
BÖRÇEK: Zülüf 
BÖRİ: Kurt Göktürkler ve Uygurlar dönemlerinde Kağan muhafızlarına verilen genel bir ad. 
BÖRİTEÇİNE (Börteçine) Benekli bozkurt 
Ergenekon destanlarının çeşitli versiyonlarından birinde, Ergenekon’dan çıkışı gösteren dişi kurt,bir 
diğerinde ise bu addaki demirci ustası olarak geçer. 
BÖRK: Başlık, tüylü hayvan derilerinden yapılan başlık 
BÖRKLÜ(Ğ) Saygıdeğer 
BÖRKLÜCE: Saygıdeğer, saygı gösterilen 
BÖRTE: Benek 
BÖRÜ: (Böri) Kurt 
BUBİK: Konca,gül 
BUCAK: 1-Gizli bölge 2- Uzak yer 
BUCUGA: (Buğucu, ceylan avcısı) 
BUDAK: Sert dal parçası mec. Güç, sertlik, dayanıklılığı sembolize eder. 
BUDAN: (budun) 
BUDAY: Buğday 
BUDRAÇ: Gözü pek, cesur 
BUDULGAN: Yürekli,cesur 
BUDUN: Bütün, Ulu, millet “ Siyasi ve dini yapıları ne olursa olsun soy,dil, töre, kültür, tarihsel yapıları bir 
olup, psikolojik olarak birbirine bağlı insan topluluğu.Türkçe’de kullanılan millet ve ulus sözcükleri tam 
olarak bu anlamı içermektedir. Millet, din ortaklıklarını daha ön planda tutan bir anlam içerirken Ulus ise, 
daha çok boy ve uruk anlamlarını içerir.Buna rağmen yakın zamana kadar millet, son zamanlarda ise ulus
sözcükleri dilimize yer etmiştir. Oysa gerek günlük dilimizde gerek yazı dilimizde bu sözcüğün bir an önce 
kullanıma girmesi gerekmektedir.” 
BUDUNÇAR (Budunçu-Yir) Sözcüğünün tam anlamıyla” Ulusçu”, “milletçi” 
“Oğuz Töresi”’ni yeniden gündeme getirip, yürürlüğe koyan kişi 
BUDUNÇİ: Buduncu, Ulusçu 
BUDUNÇİYİR: birl. Buduncu/Yir,yer toprak 
BUGA: Boğa 
BUGAN: 1- Boğan 2- Alamet, işaret, iz 
BUGATEG: Boğa gibi güçlü 
BUGAY: 1-Afacan, ele avuca sığmayan 2- Buğu, ceylan
BUGU: 1- Buğu, ceylan 2- Böcek, örümcek 3- Canavar 
BUGUR: Sürekli,devamlı, devamlılığı olan 
BUGA: Boğa 
BUĞRA: 1- Genç aygır 2- Genç erkek deve 
BUĞU:1- Ceylan, 2- Yavru geyik 3- Buhar 
BUĞUÇAN: Boğucu, boğaç 
BUKA: Boğa 
BUKAĞI: Kelepçe, atların ayağına takılan bir çeşit köstek 
BURAK: Güçlü, yenilmez 
BUKAN: (Mokan, Büken) Güçlü, yenilmez 
BUKUK: Tomurcuk, filiz 
BULAÇ: Bulucu, keşşaf, mucit 
BULAGAN: 1- Olgun, kamil 2- Bulan, bulucu 
BULAK: Göze, kaynak, pınar 
BULAR: Bulur, mucit 
BULASI: Ülkü, bulunması istenen 
BULÇA: 1- Bolluk, ganimet, bereket 2- Bulucu, mucit
BULÇU: Bulucu, mucit 
BULÇUM: Keşif, buluş 
BULDAN: Bolluk, refah 
BULDU: Önemli, değerli, az rastlanan 
BULDUR: 1-İri su damlası 2- Gözyaşı 
BULDAK: 1- Bulanık, karışık, karma 2- Kıyı, sahil 
BULGAN: 1- Olgun,kamil 2- Bulucu, mucit 
BULGANÇ: Karma, kırma, karışık 
BULGAR: Karışık, bulanık, karışmış, içiçe girmiş 
BULGAŞ: Karışıklık, karmaşa 
BULMAZ: 1- olgunlaşmamış 2- Sakin, tembel 
BULMUŞ: 1- Olgun, erdemli, oturaklı 2- Keşşaf, mucit 
BULU: Anlayış, idrak, izan 
BULUÇ: 1-Bulucu 2- anlayış, fehim 
BULUG: 1- Keşif bölgesi, keşfedilen yer, bölge 2- Fidye, haraç 
BULUGAN: Bulan, bulucu 
BULUM: İrfan 
BULUNG: Bulunulan yer, yön, taraf 
BULUŞ: 1-Feraset, buluculuk 2- Manevi destek BULUŞGAN: Maharetli, becerikli 
BUMİN: 1- Merkez ordu, çekirdek ordu 2- Puhu kuşu 
BUN: Üzüntü, keder, bunalım, kendinden geçiş 
BUNAK: Bunlu, üzüntülü, kendinden geçmiş 
BUNALMIŞ: Üzgün, mahzun 
BUNG: Bun, keder 
BUNLUĞ: Bunlu, kederli 
BUNSUZ: Mutlu, huzurlu 
BURAN: Burmaktan...Burucu 
BURCU: 1- Buruk, burucu 2- Güzel ve keskin koku 3- Biber 
BURÇAK: 1- Nohutgillerden bir tahıl 2- İrmiklik buğday 
BURÇİGEN: Böü/Tigin Moğol ağzındaki söylenişi (Türk ağızlarında Kuzey’e çıkıldıkça T ”ler Ç’ ye dönüşür. 
Çigin, Tigin, Çengiz Tengiz vb.) 
Çengiz Kagan’ın aile adı. Uygur kökenli olup, sonraları kuzeye göç ederek,Moğol oymaklarının 
arasına karışmış bir oymak 
BURÇİN: Dişi geyik 
BURÇUGİN: Özü sözü bir, güvenilir 
BURÇUK: 1- Tahta veya keçeden yapılmış küçük heykel 2- Varlık, servet 3- Çiçek, gül 
BURKA: Yüz örtüsü, fular (Tozdan ve fırtınadan korunmak için yüze takılan örtü) 
BURKAN: 1- Totem, heykelcilik 2- Hüzün, iç burkuntusu 
BURKE: 1-Burka 2- Berke, kamçı 
BURLA(Hatun): Üzüm, üzüm salkımı 
BURTA: 1- Benek, ben 2- Altın tozu 
BURTAG: Burtak çakıllı, taşlı toprak 
BURUK: Kırgın, alıngan, mahzun 
BURUL: İçli, içten, samimi 
BURUNÇUK: Burulmuş, buruşuk 
BURUNDU: Atların terbiyesi için burunlarına takılan kıskaç 
BURUNGU: Geçmiş, mazi, hatıra 
BUŞKU:Telaş, heyecan 
BUYAN: (Bayan, Muyan) 1- Kut, baht, mutluluk 2- Sevap,hayır 3- Dayanıklılık, mukavemet 
BUYANDI: Kutlu, bahtı açık 
BUYRA: Kıvırcık, kıvrılmış, bürülmüş 
BUYRAÇ: Amir, buyuran 
BUYRAT: Engebe, engel 
BUYRUK: 1- Emir, buyruk, buyurma 2- Göktürkler döneminde vezir, (bakan) anlamına da 
kullanılmıştır. 
BUYURUK: Buyruk, emir 
BUZAÇ: Bozucu, bozguna uğratan 
BUZAN: Bozan, düşman birliğini dağıtan 
BÜBÜLÜK: Gül, konca 
BÜDENE: Bir bıldırcın türü 
BÜGÜ : 1- Büyü, sihir 2- Felsefe 3- ejderha 
BÜK: Kıyı, sahil 
BÜKE: 1- Genç kız, küçük hanım (Bike) 2- Bükü, ejderha 
BÜKE BADRAÇ: birl. Büke/Badraç Mitolojideki, yedi başlı ejderha 
BÜKEÇ: Güçlü, bükücü 
BÜKEY: Büken, bükücü, güçlü 
BÜKİN: Hanımcık, küçük hanım 
BÜKLÜM: Kıvrım, büküntü, saçak 
BÜKÜ: Ejderha 
BÜKÜŞ: Bükme eylemi, bükmek 
BÜLEK: Bilek 
T...Kırgızların, Mürti oymağı beylerinden 
BÜLTE: Demet, deste, top 
BÜNGÜ: Tos atmak, kafa vurmak 
BÜR: Gonca; gonca gül 
BÜRÇE: Kurt yavrusu 
BÜRÇEK: 1- Kurt yavrusu 2- Saç kıvrımı 
BÜRGE: 1- Kellik 2- Bahşiş, hediye 
BÜRKEV: Himaye,vesayet 
BÜRKÜT: 1- Bahşiş, hediye 2-Bir kartal türü 
BÜRÜM: Bürülmüş, katlanmış 
BÜRÜNCÜK: İpekten yapılmış, şal, fular 
BÜTE: 1- Fidan 2- Bütünlük 
BÜVET: Baraj, set, su seti 
BÜYÜ: Sihir, gizliyi bilme işi, bilgelik BÜYÜK: 1- Olgun, saygıdeğer 2- Bilge 3- Büyü, büyücü 

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © TarihBilgileri.Net™ is a registered trademark.

Designed by Templateism. Hosted on Blogger Platform.